Yazı - Tura
Atıp atmamakta uzun süre kararsız kaldığım bozuk para, işte şimdi havada.. Tüm çocukluk sorularımın yanıtları ve hatta şairin onuncu kattan boşluğa bıraktığı mısraları.. Oradalar hepsi; parayla birlikte, havadalar. Flütüne aşık olan kızın notaları da orada; bağırıp da duyuramadıklarımın tümü, yani bağırmadan duyurmayı düşlerken yaşlanan çocuk da..
Atıp atmamakta uzun süre kararsız kaldığım bozuk para, işte şimdi havada..
Tüm çocukluk sorularımın yanıtları ve hatta şairin onuncu kattan boşluğa bıraktığı mısraları.. Oradalar hepsi; parayla birlikte, havadalar. Flütüne aşık olan kızın notaları da orada; bağırıp da duyuramadıklarımın tümü, yani bağırmadan duyurmayı düşlerken yaşlanan çocuk da..
Resimler geçi-rili-yor gözümün önünden; renkli, bayağı, bol alkışlı ve pahalı resimler. "Ama bunlar kötü!" diye bağıran çocuğun masalın içine nasıl hapsedildiğini görüyorum. Her gün kıpkırmızı, her gün yeniden utanıyorum.
Hala dönüyor para..
Bir resim çiziyorum aklımdan.
Düşecek.. Gitgide alçalıyor havada..
Resmimdeki kadın, ne kadar da benzemiş alelade bir kadına!
Para değil de sanki, ağır ağır üzerime gelen dev bir gemi..
Karanlık basınca tanıyamıyorum kendimi.
Ya yazı gelecek, ya tura.
Para ve tüm diğerleri düştüğünde ben ya burada olacağım, flüt çalan kızın yanında ya da..
Özgün Ulusoy
İstanbul, 22 Kasım 2007